KÖŞE YAZILARI | HİKMET SUNER

Ne oldu, canını sıkan bir şey mi var?

"Kadın, yavrusu ana rahmine düştüğü andan itibaren, yüreğinin her hücresinde evladını hisseder."
 
   
 
 
     

ATV de "Adanalı" dizisini seyrettim. Bir sahnesinde;

"Sofia, annesine kavuşmak için viyadüğün demirlerine çıkıyor. Ve annesini çağırıyor. Çok özlemiştir." O sahneyi mutlaka seyretmelisiniz.

Sofia rolünü oynayan sanatçı kızımızı kutluyorum.

Nasıl bir iç yanmasıdır? Nasıl bir anne özlemidir?

Bence, insan ancak o kadar ifade edebilir.

Allah kimseyi annesinden ayrı koymasın.

Emri hak, mutaka olacaktır. Yine de, "Allah geçinden versin" diyelim. Yavrusu ana rahmine düştüğü andan itibaren, kadın, yüreğinin her hücresinde evladını hisseder.

Bence bu duygu ve ruh alış - verişi, daimdir. Allah tarafından yaradılıştan insana verilen bir his. Bazıları bunu ifade eder, bazıları ifade edemez.

Anne-evlat arasındaki bu ilahi bağlantı ebed-müddettir. Yaşam sona erse de ruh, bunu hisseder. O kadar hassas bir ilişkidir ki, evladının sıkıntıları ve mutluluğu, annenin kalbine doğar.

Bir gece yarısı yüreğine heyecan gelir, arar. Evladını rüyasında görür ve arar...

Özler, burnunda tüter, olur olmaz saatlerde arar, abuk bir bahane bulur. Bazen de bahaneler biter. Olsun der, yine arar. Evladının ses tonun farklı ise, "ne oldu, canını sıkan bir şey mi var" diye sorar.

Bazen de soramaz. Allah'a sığınır, dua eder.

"Evladım sana emanet, o'nu himaye et, zor işlerini kolaylaştır, selamete çıkar, üzmelerine, zarar vermelerine müsade etme Rabbim" der.

Ayetel Kürsü, Nas, Felak, okur.

Yegane güvenilir makama, Allah'a emanet eder. Ve Allah'a sığınır.

Ben kainatın duasız ayakta duramayacağına inananlardanım. "Bana dua edin, duanıza icabet edeyim"

Duadan ne anladığımıza gelince,

Bence,

Dua ilgi ve rabıta demektir. En pozitif seviyede olmak şartı ile tabii. Bizim yaş gurubunda olanlar, anneannelerinden, annelerinden "Allah'a emanet" cümlesiyle büyümüşlerdir.

"Ben o'nu Allah'a emanet ettim, sağ salim, gelir", "Ben dua ettim, Allah ona yardım edecektir, zaten çok çalıştı". Bu tarz temenniler, genelde anne-evlat, anneanne-torun arasında olurdu. Yani kadın menşeyliydi.

Evvelden erkekler, çocuklarını cuma namazına götürürlerdi.

Dualar da evin büyükleri tarafından çocuklara öğretilirdi.

Şimdilerde, maalesef büyükler, pek dua bilmedikleri veya sıkışmadıkça, zorda kalmadıkça, dualara iltifat etmedikleri için, bugünlerde bu eğitim nasıldır bilemiyorum.

Hikmet Suner
hikmetsuner@yahoo.com


HİKMET SUNER
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>