KÖŞE YAZILARI | SERPİL ŞAHİN

Evet, o hain kadın benim!

“Hadi kızım söyle bakalım anneanneye, anneyi mi daha çok seviyorsun babayı mı?” Serpil Şahin`in yeni yazısı...
 
   
 
 
     

EVET, O HAİN KADIN BENİM!

“Hadi kızım söyle bakalım anneanneye, anneyi mi daha çok seviyorsun babayı mı?”

Bukle bukle sarı saçlarımı çekiştirip bu soru karşısında zorlandığım, terlediğim günleri hala HD kalitesinde gözümün önüne getirebiliyorum. Annem desem, babamı incitmiş olacaktım. Babam desem, o güzel gözlü kadının gözleri ıslanacaktı. İkisinin de aynı ölçüde içimde barındırdığı bambaşka duygular vardı, nasıl bir tanesini diğerinin önüne geçirebilirdim ki? Neden hep bir seçim yapmak zorundaydım, neden seçim yapmam için bakışları ile ezerdi beni anneannem olacak bu kadın?

...

Ve bukle bukle saçlarım yerini fönlü saçlara, özgür kadın imajlarına bıraktığı zaman...

“Haydi Zeynep söylesene! Ali’yi mi daha çok sevdin, yoksa benim de tahmin ettiğim gibi Mustafa’yı mı? Hangisi daha iyi öpüşüyordu?”

Birileri kulaklarımı kesmeliydi, birbirinin aynı duygusuzluğu barındıran bu sözlere daha ne kadar dayanabilirdim? Neden insanlar bu kadar parçalara ayırmak istiyorlardı küçücük kalbimi?

Anlatamazdım herbiri için kalbimde ve bedenimde ayırdığım mabedleri ve biriktirdiğim duyguları. O zaman ayıplarlardı beni! İlk sevilen ile son birlikte olunan arasında geçirdiğim sevgi evrimlerini birbiri ile aynı seviyede tutamazdım ve bunu herkesi aynı seviyede sevebildiğini düşünen, karşısındaki değerliymiş gibi oynayan insan sürüsüne nasıl anlatabilirdim?

Ali, ilk sevdiğim... İlk dokunuş, ilk öpüş, ilk birliktelik, ilk gözyaşı... Hayatımda herkesten daha farklı yeri olacağını bildiğim ilk erkek! Annemin de dediği gibi, “İlk özelin ilk sevdiğinse geriye verebilecek sadece başka duygular kalıyor. O yüzdendir ki, herkes eşit değerde sevilmiyor. “

Mustafa’ya gelince... İyi kalpli Mustafa, merhametli insan... Beni Ali’den daha farklı seven erkeğim. Bana, beni her an kaybedecek korkusu ile bakışları, üzerime titreyişleri... Ve beni her öpüşünde aklıma Ali’nin geldiğini hissede hissede benle hayatına devam edişi... Çoğunuz ben gibi düşündünüz değil mi; acizlik yaptığını, sadece kaybetme korkusu yaşadığını ve benim de hain bir kadın olduğumu!

Mustafa aciz değildi; Mustafa sadece seviyordu, hem de hepimizin bu devirde unuttuğu bir kalp ile. Bana gelince; evet hain bir kadındım! Bir adamda bambaşka bir adamı yaşamaya çalışan, manevi duygulardan çok maddi dürtülere yönelen, kiralık bedenlerde yaşayan... Ve evet, ben o kadınım; manevi dünyanın içerisinde kaybolan “o dilenci”yim ben!

Başka bir adamın bende açtığı yarayı zamanla iyileştirmek yerine başka adamları yaralamak derdindeyim. Her düşüşümde kendim ayağa kalkarım diyeceğim yerde “ Mustafa, nerde kaldı yardım elin?” diyenlerdenim. Ali’yi unutamadığımı anlayıp kalbimi Mustafa ve vb. adamlarla parçalayanlardanım. Yalnızlığa dayanamayıp hayatımda güveneceğim biri olsun diye saygı duyduğum adama sırt dayayanlardanım. Kendimi daha da inandırmak için Mustafa’ya “biz” li hayaller kurduran hayal yıkanlardanım.

Tanrı, eğer tek bir kişiye bağlı kalmamı isteseydi unutmak diye bir eylem hayatıma girer miydi? Hayatımda bu eylem varken neden Ali’de uygulamıyordum bunu? Çünkü döngünün başıydım ben. Ali, bir başka kadın uğruna beni terketmiş ben de Mustafa’yı terketmek üzereydim. Sizlerle bu satırları paylaşırken onun hayatından çekip gitmek üzere olduğumu tahmin dahi etmiyor, çünkü iyi kurguladım her sahneyi. Hayaller kurdurdum, öptüm kokladım, aşk şarkıları fısıldadım. Fakat çok önemli bir ayrıntıyı unutmak üzereydim; hayatta sadece 1 kişiyi seviyorsun ve sevdiğin kişide kalan yarını almaya çalışmamalısın. Giden bölüm onunla gitmiştir zaten, kurtardıklarında yetinmelisin! Yerine yeni duygular da inşaa etmemelisin, kin gibi nefret gibi. Kurtardığın duygularla yeni insanlara odaklanmalısın! O gelecek diye beklememeli, hırslanmamalısın; çünkü giden gelse de aynı bitiş sahneleri senin olacaktır.

Şimdi kendimle konuşuyorum uzun uzun..

Doğru kişiyi bulmak için parçalamamak gerekiyor kalpleri, canın yandı diye “can”ı yakmamak gerekiyor. Birinin hayatında farklılaşmak gerekiyor, iz bırakmak değil!

Serpil Şahin
serpil5sahin@gmail.com
www.serpilsahin.net



SERPİL ŞAHİN
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>