RÖPORTAJ

Merve Dizdar: “Her işimden sonra bir ‘eyvah’ sürem var”

Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü aldıktan sonra “Daha ne yapabilirim?” diye kısa süreli bir depresyona giren Merve Dizdar, yeni oyunu ve iki yeni dizisiyle seyircilerin karşısında.
 
   
 
 
     

Geçtiğimiz ay Fransa Kültür Bakanlığı tarafından Sanat ve Edebiyat Nişanı ile onurlandırılarak şövalye ilan edilen Dizdar, yeni projelerini ve çok daha fazlasını Milliyet Sanat’ın Şubat 2025 sayısında Ayın Söyleşisi için konuğu olduğu Asu Maro’ya anlatıyor. Kendisine karşı sert bir eleştirmen olduğunu ve kazandığı ödüllerin bunu pek değiştirmediğini söyleyen başarılı oyuncu “Her işimden sonra bir üç - dört gün ‘eyvah’ sürem var. Her zaman, her şeyin daha iyisi var diye delirebilirim. O yüzden de bence çabuk tüketiyor insan bu meslekte kendini,” diyor.

Merve Dizdar, bağımlılıkları olan bir oyuncunun rehabilitasyon sürecine odaklanan yeni oyunu “İnsanlar, Mekanlar, Nesneler” ile sahnede, yeni dizisi “Kral Kaybederse” ve “Magarsus”un ikinci sezonuyla ise hem televizyonda hem de dijitalde sevenleriyle buluşuyor.

“Çok mutluyum ama bazen ne diyeceğimi bilemiyorum”


Başarılı oyuncu, Cannes Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü aldıktan sonra yaşadıklarını “Hayalimin çok ötesinde bir şeyi başardığım için, çünkü benim hayalim burada çok başarılı olmaktı, üzerine bir de uluslararası bir başarı elde edince tuhaf ve kısa süreli bir depresyona girdim çünkü ‘Şimdi ne yapsam acaba?’ diyordum. Üstüne 2025’te yeni oyun, yeni dizi ve Sanat ve Edebiyat Nişanı geldi. O yüzden çok mutluyum ama ne diyeceğimi bilemiyorum bazen,” sözleriyle anlatıyor.

“Duvarlı bir insanım”

“Doğal oyunculuk diye bir şey yok, gerçek oyunculuk diye bir şey var bence,” diyen Dizdar kendisini ve oyunculuğunu ise “Duvarlı bir insanım bence. Merve olarak kendimi çok açmayı sevmiyorum, bir karakter olarak açabiliyorum,” sözleriyle anlatıyor. Başarılı oyuncu “Kibir en sevmediğim şey. Hiç kibirli bir insan değilim. Ama duvarlıyım derken yakınım az. Yakınlarımı tutuyorum. Enerji olarak zaten genelde yükseğimdir. Mutsuzluk sevmiyorum ya. Ben neşe seviyorum,” diye de ekliyor.

“Eşimle balkonda içtiğimiz sabah kahvelerini bile özlemiştim”


Eşi Cihan Ayger’den “Dünyanın en tatlı insanı o. Hayatımda olduğu için bin şükür ama onu tanıyan herkes böyle düşünür,” diye bahseden Merve Dizdar, çalışmaya olan tutkusunun ilişkilerini nasıl etkilediğini ise şu sözlerle ifade ediyor: “İş konusunda da sağ olsun bana destekleyici bir şekilde yaklaşıyor. Ben onu çok özlüyorum ve görmek istiyorum. Sabahları balkonda kahve rutinimiz vardır, uzundur işlerin yoğunluğundan yapamıyorduk şimdi şimdi geri döndük, bu küçük gibi görünen rutinimizi bile özlemiştim.”
 

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>