RÖPORTAJ

SEVGİLİ NASIL BULUNUR?

Zeynep Bugay’ın kitabı “Sevgili Nasıl Bulunur”u raflardaki yerini aldı.
 
   
 
 
     

İlk kitabını çıkaran bir yazarın babası, 10 yıla yakın “Bizimkiler” gibi bir dizinin yapımcısı ve senaristi ise ve Çöpçüler Kralı’ndan Düttürü Dünya’ya kadar pek ödüllü filme senarist olarak imza attıysa işi biraz zor tabi. Onun kanatları ile değil de kendi işi ile anılmak isteyen Zeynep Bugay ile ilişkilerden, affetme olgusuna kadar günümüzde değer bulan pek çok değerin altını Cosmoturk için çizdik.

İlk kitabınızın adı her ne kadar popüler bir gönderme içerse de içeriğindeki güven olgusu çok önemli. Ne dersiniz güven olmazsa olmaz ilk seçenek mi?


İkili ilişkilerde güven duymak, güven telkin etmek esastır. Birisine güven duymaksızın yanında olamazsınız, beraber yol yürüyemezsiniz, aranıza kat edilmesi güç mesafeler girer ve ilişki eziyet olmaya başlar. Sevgi solar ve artık hiçbir şeyi kurtarmaz hale gelir. Benim nazarımda sevgi katili olan her kimse, o bu hayatta en tatsız şeylerle sınanmayı göze almalı çünkü gönül, yaratıcının her bireyin içinde ruhunun zerresiyle barındığı yerdir. Oradaki sevgiyi, o temiz sevgiden kaynaklı güveni, bireysel hevesleriniz için yerle yeksan ediyorsanız sınavınız tatsız olacaktır. Bu sebeple, güven örselemeyi göze alan herkesin kendisine dürüstlükle bunu ne pahasına yaptığını sorması ve bunun ileride açacağı yaraları nasıl saracağını da hesap etmesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum...Güven katili, yaşarken kendi mezarını eliyle kazmış kişidir, kefeni de yine kendi eliyle kaybettiği kendisine vakti zamanıyla verilmiş olan değer, sevgi, saygıdır.

İlk kitabını aşk üzerine yazan bir yazara sormadan geçmek istemiyorum "Aşk herşeyi affeder mi?" güven sorununu bile...


Aptal aşık her şeyi affedebilir, unutabilir, aklını kenara koymamış kimse ise sadakatsizlik, hıyanet, riyakarlık, minnetsizlik, vicdansızlık, kadir kıymet bilmeme gibi hataları affetse bile unutmayacaktır. Sizi kırmış kişiyle yolunuza devam etmeyi seçebilirsiniz ama orada dengeleri bireysel hevesleri uğruna bozmuş kişinin o ilişkiyi toplamak adına emek vermeyi, kendisini de samimiyetle değiştirmeyi öğrenmesi gerekir. Öğrenmiyor mu? Hayat ona bunu mutlaka öğretir de ödetir de... Siz affedebilirsiniz ama ilahi adalet hiçbir şeyi unutmaz ve affetmez... Zamana bırakıp, keyifle kimin ne ödediğini izlemek de bir ödüldür... Hatta o "Ne yaparsam yapayım bana asla bir şey olmaz, hayatımı nasıl istersem öyle yaşarım" cehaletindeki umursamazların ardı ardına yiyecekleri tokatları izlemek size "Keşke affetseydim de ödediği bedel bu denli ağır olmasaydı" bile dedirtebilir...

Babanızla çok uzun süre çalıştığınız ilk kitabınızı çıkardınız. Bazı çevrelerin gözü üzerinizde tepkiler nasıl?

Ben kitabımı babamın yardımıyla veya desteğiyle hazırlamadım. Sadece kendisi gibi değerli bir ustadan kurgu öğrenme şansına sahip oldum, o edindiğim matematiksel olarak olay örgüsünü düzenleme kabiliyeti de anlatmak istediklerimi anlaşılır, heyecanla takip edilir ve akla yatar kıldı. Kitap tamamen benim hayal gücüm, çevremde gözlemlediklerim ve bana anlatılan bazı hikayelerin toplamından ibaret. Okuyuculardan aldığımız geri dönüşler o kadar keyifli ve olumlu ki çok mutlu ve minnettarım. Yazmaya devam etmek istiyordum şimdi bu geri bildirimlerle sadece bir istekten bahsetmiyoruz, bir sürerlik de olması gerektiğine kanaat getirdim.

Babanız çok uzun süre kitleleri ekranlara kilitledi var mı böyle bir hayaliniz?


Babam iki Altın Portakalı olan Türkiye'nin çok değerli bir sanatçısı. Onun başarılarına eline kalemi alan herkes gibi ben de çok ciddi şekilde öykünüyorum. Babamın filmlerini hemen hemen her hafta televizyonda bir kanalda bilmem kaçıncı kere tekrar da etse keyifle izliyoruz. Ben de uzun metraj veya dizi yazmak istiyorum, bunların akılda kalması, takdir edilmesi de elbette ki hayallerim arasında...

Aşka dönecek olursak sosyal medya olduğu sürece üstesinden gelemeyeceğimiz zayıflıklarımızı nasıl etkisiz hale getireceğiz?

Kişi seviyorsa, bencilliklerine gem vurur. Vurmuyorsa ya kişiliği zayıftır ya ruhu hamdır ya da gerçekten sevmiyor ve karşısındakinin zamanını çalıyordur. Kimseyi kandırmamak lazım ne de olsa ucuz ve yanlış hesaplar hep Bağdat'tan döner. Sosyal medya sizin olmadığınız bir karakteri sergileme, kendinizi her türlü ayıbı işleme konusunda sınırsız görme ve yanınızda olan kişiyi de şahsi çocukluklarınız ve açlıklarınız için aptal yerine koyup, rezil rüsva etme alanınız değildir. Bunları görmüyorsanız mecrayı amacı dışında kullanmakla kalmıyorsunuz dahası aklınız size ahmakça oyunlar oynuyor demektir... Unutmayın, insanın cahilini yola getirebilirsiniz, zaaflısını ise çok zor...

Yurt dışı geçmişiniz var, ülkemizle kıyaslandığında kadın erkek ilişkilerindeki ayrıksılığı neye bağlıyorsunuz? Bu anlamda en ideal topluluk hangi millet sizce?

Kadın erkek ilişkileri her ülkede farklı kurallar çerçevesinde seyrediyor. New York'ta birisiyle akşam birlikte olup, ertesi sabah yan yana uyandığınızda bu paylaşımın adının asla bir ilişki değil de date olarak anıldığını öğrendiğimde çok şaşırdığımı, bunlara şaşıracak kadar temiz ve naif kaldığımı da memnuniyetle itiraf etmek isterim. Ben çıkarsız sevgiye, emeğe, sabra, dürüstlüğe, feragat etmeye, sadakate inanıyorum. Buna inanmayan, sevgiyi nefsinin tatmini veya lükse kavuşma aracı gören herkesin kadın erkek ilişkilerini ayrıştıran, yozlaştıran kimseler olarak görüyorum. Ruhu olan, gerçek sevgiyi bulacağım her yer benim için ideal ilişkinin yaşanacağı topraktır o yüzden de sürreel tespitler yapıp şu milletin ilişki şekli en idealidir demek istemiyorum. Herkesin ideal anlayışı da kendisine göre, sadece yanınızdakinin ideallerinin sizinkiyle örtüşüp örtüşmediğine bakmayı unutmayın... Sonra bir bakmışsınız ki o yanınızdaki sizden hayattaki en değerli şeyi zamanınızı ve inancınızı çalmış.


Hakan VAROL

 

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>