KÖŞE YAZILARI | ADİL GÜRPINAR

Kadın ve Erkek

"Bir erkek düşüncelerini söyleme vekaletini kalemine verirse, bazen söylediklerinden daha açıksözlü olma cesaretini gösteriverir." Adil Gürpınar "Yaprak Kurusu" köşe yazılarıyla Cosmoturk ailesinde...
 
   
 
 
     

KADIN VE ERKEK

Bir erkek düşüncelerini söyleme vekaletini kalemine verirse, bazen söylediklerinden daha açıksözlü olma cesaretini gösteriverir.

Kadın ve erkeği birbirinden ayıran nedir? Sadece cinsiyeti olamayacağına göre… Farklı yaşantıları mı? Farklı zevkleri mi? Farklı düşünceleri mi? Farklı söylemleri mi? Farklı uğraşları mı? Peki ya duygularını kim daha güçlü yansıtır? Kadınlar mı erkekler mi? Hislerini kim daha başarılı saklamasını becerir? Kadınlar mı erkekler mi? Bilinen genel bir kanıdır; “Erkekler kadının ruhundan anlamaz” derler. Anlamaz mı gerçekten? Yoksa bu bir önyargı mıdır? İşte böyle diye diye kırk kere söylenerek kırılamaz hale getirilmiştir bu tabular.

Dünya, rutin olaylar örgüsünü kadın ve erkeğin üzerine ipeksi bir kumaşla adeta bir örümceğin eseriymiş gibi örer. O öredursun, biz isyan edeceğimize bu duruma uyum sağlamanın yollarını arar dururuz. Kadın ve erkek hızla tekil hale gelirken, içersinde doğasını korumayı başaran aşk, feryat eder! Aşk, aslında ruhsal bir denize benzer. Öyle ya, deniz nasıl bir hevesle kumsala vurur dalgalarını. Kavuşma mücadelesinin ard arda tekrarlanan bir döngüsüdür bu. Sanki kumsal sert bir erkektir, denizse çılgın bir kadın. Dalgalarsa ikisini sarmaş dolaş ederken suyu bulandıran bir fırtınadır. Aşkın tarifi ise olsa olsa bu anı yaşamaktır insan için. Lakin bu devirde kim yaşamakta ki bu anı? İşte bir cengaver gerek bize bu soruyu yanıtlasın diye.

İlişkiler solgun, ilişkiler durgun, tekdüzelik duvarına sıkışmış kadın ve erkek. Aslında her ikisi de birbirini tamamlayan bir yapboz misali birbirine gerek… Hayat bir paylaşımsa zaman geçti, aşk öldü, artık sadece aramızda sevgi var yalanına yenilmemek gerek.

Her iki taraf da birbirini tanımak için çaba sarf etse. İlişkiler bir mesajla biter hale gelmese. Gezmek, sadece alışveriş merkezlerinde mağaza mağaza dolaşıp, alışveriş yapmak olmasa. Bir tiyatro sahnesini izlerken kendilerine ait en güzel anı yakalayınca erkek kadının elini sıkıca tutsa. Kadın da ona sahnedeki aşk repliklerini aynen tekrarlasa. Sahneden yansıyan onların aşkı olsa…

Erkeğin ruhu daha sert, acıma duyusu daha zayıf. Kadınınsa ruhu daha dinamik, hisleri daha güçlü. Kadının istekleri daha sınırsız, erkeklerinki ise daha gerçekçi. Biri diğerinin balans ayarı. Dengeleri yöneten yok aslında. Her ikisi de bir noktada zayıf, diğer bir noktada güçlü. Kırmızı şeytana uydukları anları var ya da yalan söyledikleri, hata yaptıkları anları da. İki dakikalık bir tartışma yüzünden kıyamet kopardıkları anlar var. Ama bir saat bile ayrı kalın denilse kıyamet kopardıkları anlar da…

Biraz dinlenmek için yalnızlığı tercih etmek güzel de olsa, hayatın yalnızlığını yalnız başına yaşamak insanın doğasına aykırı. Cinsiyet ayrımı olmadan kim kendisine sarılan birisinin olmasını istemez? Geceleri aynı yatağı kim paylaşmak istemez? Kahkahalar attığı en güzel anları kim sevdiğiyle paylaşmak istemez? En sıkıntılı anlarında kimin omzuna başını dayayıp ağlayacak insan? Peki ağlayana kim sarılacak sıkıca?

Maddiyatçı dünyanın koşturmacası kaçınılmaz bir gerçek, ama beden ve ruhu yoran bu yolda tutulacak tek bir dal varsa onun adı sevgi, onun adı aşk.

Sonsöz… Bir minik peri dokundu yüreğime. El, kalem tuttu da kağıt dile geliverdi. Sonra cümlelerin haykırışını duyurmak isteyen birisi çıktı. Ardından bir kapı aralandı, gülen tatlı yüzlerde sevinçli bir ifade vardı…

Adil Gürpınar
adilg@windowslive.com



 


ADİL GÜRPINAR
YAZARA E-POSTA GÖNDER

 

Diğer yazıları liste halinde görmek için tıklayın >

Favorilerinize ekleyinAnasayfaya dönPaylaşın
GÜNLÜK FALINIZ
HAVA DURUMU

REKLAM
reklam@cosmoturk.com

İLETİŞİM
cosmoeditor@cosmoturk.com

TEL: (0212) 280 07 00
FAX: (0212) 244 13 32

-->
>