Yıllarca televizyonda isim analizi yapan ve rüya yorumlayan Akkaya ile Beyoğlu’nda ki Spritüel Yaşam Merkezi’nde; rüyalar, yeni dönem dünya düzeni ve kişilik çözümlemesine dair çok ilginç bir söyleşi gerçekleştirdik. Özellikle kişiler size en çok hangi sorununu çözmek için geliyor diye sorduğumuzda enteresan bir cevap alıyoruz; “Sevgisizlik dünyanın en büyük sorunu ve insanlar yalnız” diyen Akkaya yeni dönem için; “Taşları oturtma yılı” diyen Emine Akkaya önemli bir tavsiye’de veriyor: “Mutlaka rüyalarınızı deftere yazın, hayat haritanızı kendiniz çıkarabilirsiniz”
Gördüğümüz rüyalar ne anlama geliyor? Yorumları yaşamımızdaki şifreleri belirliyor mu? İsimlerimiz analiz edilebilir mi? Türkiye’yi, Avrupa’yı, ABD’yi’ yeni dönemde neler bekliyor? Trump, dünyada nasıl karşılık bulacak?
Neden rüya görürürüz?
Rüya görmek zihinsel bir eylemdir, zihnimizin uykudaki değişimi ile ilgilidir. Gördüğümüz objeler uyarıcıdır ve işaret barındırır böylece yaşamımızın haritasına ulaşabiliriz aslında.
Kaç çeşit rüya var?
6 çeşit rüya var.
Günlük Rüyalar: Yaşadığımız güne dair gördüklerimizdir. Genelde rüyalarımız bu gruptandır.
Net Rüyalar: Nadir görülür. Rüyada olduğumuzun farkında oluruz ve rüyamızı kontrol ederiz. Genelde bir kişiyi çok düşündüğümüzde zihnimiz kurgular.
Gelecek ile İlgili Rüyalar: Gördüğümüz bu tarz rüyalar yarında gerçekleşebilir, yıllar sonrada… Mutlaka geleceğe dair ipuçları verir, bazen olduğu gibi çıkar.
Katmanlı Rüyalar: Gerçek mi, rüyamı farkına varamadığımız tarzdır. Genelde anlatmaya başladığımızda şekillenir ve gerçekliğinden şüphe duyarız.
Döngü Rüyalar: Yıllarca hep aynı gördüğümüz rüyalardır, sebebi; aklımızdan bu kişiyi ya da olayları atamamızdır.
Kabuslar: Sık sık görüyorsak bozuk bir psikolojinin ifadesidir. Genelde uyarıcıdır. Çözmekten korktuğumuz olaylar karşısında da sıkça görülebilir.
Kişi haberci ya da bilinçaltı rüyasını nasıl ayırt edebilir?
Kişi rüyalarını takip etmiyorsa bunu ayırt etmesi çok zor, mutlaka işin ehli birine sorması gerekiyor. Bazı insanlar rüyalarım çıkıyor der ve onlar zaten rüyalarını takibe alır. Mesela ben kendi rüyalarımı yoramam mutlaka birine sorarım.
Rüya Yorumlara Kişiye Özeldir
Rüyalarda en fazla hangi objeler görülüyor ve bu spesifik objeler ne anlama geliyor desek…?
İlk aklıma gelen;
Yılan: Çoğu insan, yılanı hastalığa yorar çünkü hastahane simgesidir ama ben öyle yormam. Ben varlık ve bereket olarak, çok nadir olarak ta hastalıktan kurtulup sağlığa kavuşmaya yorarım. İnsanlar genelde en fazla pislik, deniz, balık ve kusmuk görüyor.
Örneğin kişinin kendi dışkısını görmesi çok denk geldiğimiz bir rüyadır. Bu paraya yorulur ancak her yaş grubuna göre bu değişir. Mesela kusmuğu 21 yaşında genç biri görüyorsa öğrenci ise onun derslerini dikkat etmesi anlamına gelir 40 yaşında biri bunu görüyorsa evliliğinde ya da sağlığında düzelme evresi anlamına gelir. Yine 21 yaşındaki biri, insan pisliği görüyorsa aileden gelen temel ekonomik refahı gösterir. 40-50 yaşındaki kişi bunu görüyorsa hala ekonomik dengesi yerinde değildir ama o kişi yaratan tarafından ölmeden maddi refahın neşesini süreceğinin işaretidir.
Herkes mutlaka ekonomik olarak, aile düzeni olarak farklı bir hayattan geliyor dolayısı ile aslında tüm rüyaların yorumu kişiye göre değişiyor. O yüzden bence özünde kişinin alt benliğinin temizlenmesi ve kişinin kendini tanıması için aslında mutlaka bir psikoloğa görünmesi gerekliliğini savunuyorum.
Size geldikten sonra rüyaları neticesinde psikolojik dengesinin yerinde olmadığının farkına varıp psikoloğa giden kişiler oluyor mu?
Benim ikna gücüm kuvvetlidir bunun farkına varıyorsam mutlaka o kişileri psikoloğa gönderiyorum. Önemli olan bir şey var ki gözlemlediğim bu kişiler psikoloğa gittiği zaman kendilerini tam anlatmıyorlar ve açmıyorlar. Bana içini açtıkları gibi açmalılar yoksa iyi sonuç alamıyorlar.
“Emine Akkaya ile Rüyanız Hayrolsun” kitabı fikri nasıl ortaya çıktı?
Ben her rüyanın kişiye özel olduğunu savunuyorum ama oğlum bunu çok istedi; “Yıllarca rüya yorumladın ve ülkede artık bu anlamda bir isim yaptın mutlaka bir kitabın olmalı” diyerek beni ikna etti. Bende oğlum için bunu yazdım.
Kitabınız çok ilginç çünkü sonunda deftere dönüşüyor. Rüyalarımızı not etmemiz gerekliliğini söylüyorsunuz, neden?
Bende rüyalarım ile çok yola çıktım. Gördüğünüz rüyalar bir yerden sonra karşınıza harita gibi çıkıyor sadece bunu takip etmek çok önemli. Mutlaka rüyalarınızı not edip kontrol edin.
2017 Taşları Oturtma Yılı
Yepyeni bir yıla girdik. 2017’de bizleri neler bekliyor desek Emine Akkaya neler söyler?
2011’de Cengiz Semercioğlu ile bir programda bunu sorduğunda 2018’e kadar bir tablo çizdim ve hepsi çıktı. Ekonomik olarak 2021yılında Türkiye’yi dünya 2.si olarak düşünüyorum aslında bundan adım gibi eminim. 2017 zor bir yıl çünkü taşları oturtma yılı olarak hissediyorum. Büyük bir deprem, patlamalar ya da suikastların evresi var ama dedim ya doğru cevap bu: Taşları oturtma yılı.
Avrupa için neler söylersiniz, örneğin Avrupa Birliği dağılma sürecinde mi sizce?
Avrupa Birliği kaldı mı bunu tartışalım. İngiltere’nin kopması büyük bir başlangıçtı bunun devamı gelecek. Artık öyle Avrupa sistemi olmayacak. Amerika 9 yıl içinde büyük doğal felaketler yaşayacak, hiç öyle ikiz kuleler gibi patlamalar gibi olağan üstü savaşlar falan değil… ABD’yi doğal felaket bitirecek ve o büyük güç 9 yıl içinde farklı bir yola girecek.
Yatırımınızı Altına Yapın!
Trump için ne diyorsunuz?
Acımasız ama onun fikirlerini seviyorum. Hilary C. bizim için daha tehlikeliydi. Trump, Obama’dan sonra ne getirir diye sorarsanız, kayıp evresine girecekler derim. ABD kendi düzenlerinde bölünme yaşayacak. Rusya ile büyük sıkıntı yaşayacaklar yazdan sonra…
İsim analizi de yapıyorsunuz. Yaşam koçu olarak çok farklı bir yol çiziyorsunuz yönteminiz nasıl işliyor?
Ben bir yaşam koçu olarak insanların hayatına giren hem sırdaşı hem de paylaşım evresi dediğim zaman diliminde kalp gözümü ve bilgilerimi paylaşarak onların hayatına girip yardım ediyorum. Kendimi övmeyi sevmiyorum ama gelenlerin büyük bir kısmı mutlu ayrılıyor diyelim.
Para Aşkı ve Tutkuyu Yenemiyor
Çok uzun yıllarca belki binlerce insanla bir araya geldiniz. Bu işin profesyoneli olarak insanlığın en büyük sorunu ne? Size en çok hangi konuyu danışmaya geliyorlar?
Çok güzel bir soru. Mutlaka bunu yazmanı istiyorum. Sevgi aileden gelen bir şeydir. İnsanın en büyük eksikliği; sevgi… Özellikle babadan sevgi görmemiş çocuklar, daha çok kız çocuklarının büyük sorunu. Huzur, aşk ve sevgi çok önemli üçlü… En çok karşılaştığım ve çözmeye çalıştığımız sorunların temelinde bu var. SEVGİSİZLİK… Lütfen aileler bunu çocuklarına söylesin. Çocuklar büyüyünce o sevgisizliği birine duyduğu aşk ile kapamaya çalışıyor ama ikisi farklı şey, sonra sorunlar daha da büyüyor. Özünde insanlar yaşam koçlarına bizlere de sevgisizlik ve yalnızlıktan geliyor çünkü burada tamamen rahat oluyorlar ve duymak istediklerini duyunca rahatlıyorlar. Çok zengin müşterilerim de var ama onlarda da yeri doldurulmaz bir sevgisizlik var içlerinde. Paranın önüne geçemeyen tek şey aşk ve tutku ancak parayı insanlar sevginin yerine koyabiliyor fakat para asla tutku ve aşkı yenemiyor.
Beyoğlu’nda bulunan “Emine Akkaya Spritüel Yaşam Merkezi”ne yabancı müşterilerinde geliyor mu?
Güney Kore’den çok fazla var. Almanya, Avusturya, Kazakistan, Azebeycan, Fransa…
Sizi bu kadar yabacı uyruklu kişiler nasıl buluyor?
Uzun yıllar TV’de program yaptım bu arada yakın zamanda başlıyorum yine. İlginç bir şekilde uydu aracalığı ile kanalı fark edip buluyorlar, bir çoğunun Türk eşi dostu var böylece kendi tercümanları ile geliyorlar. Amerika’nın finans sektörünün en önemli isimlerinden, Dünya Ticaret Bankası’ndan 4 tane danışanım var, mutlaka fikir alırlar. Kimisi telefon ile ulaşıyor kimisi ofise geliyor ama bana en çok Güney Koreliler geliyor.
Dengeler Değişecek
Türkiye’de ünlü isimler ile çalışıyor musunuz?
İsmini sayamayacağım kadar çok. Bizdeki tek sorun insanlar yaşam koçu ile çalıştıklarını hep saklamaya çalıyor. Dünyada bu böyle değil hatta bu şekilde sezgilerine güvenen kişileri deneye tabi tutup önemli kurumlarda danışmanlık bile veriyor.
Çok önemli bir anektod anlatayım size. Gelen bir müşterime “mutlaka doktora git rahim sorunun olabilir baktır” dedim. Bir süre sonra telefonum çaldı beni doktor aradı. Koskoca profesör; “Nasıl bir enerji ile bunu hissedip bu hastayı bana gönderdiniz tebrik ediyorum” dedi. Bu çok önemli, doğru enerjiyi doğru zamanda kullanmak. Herkesin kalp gözü var sadece kullanmayı bilmek önemli.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Algılar ve çizgiler değişiyor değişmeye de devam edecek. Tanıdığımız ülke çapındaki birçok zengin artık böyle bir hayat süremeyecek ama biz yeni gelecek zenginleri tanımıyoruz. Dengeler değişecek. Akdeniz, dünyanın ana çizgisi ve bizde bunun üzerindeyiz. 3. Dünya Savaşı diye bir şey yok zaten içindeyiz. Katliam maalesef başladı. Bunun üzüntüsünü tüm dünyada yaşıyoruz.
Röportaj: Hakan VAROL